Sunday, January 15, 2006

ÖĞRENDİĞİM İLGİNÇ GERÇEKLERDEN DÜŞÜNDÜĞÜM İLGİNÇ PROJELERE


  • Yaşlı çalışanların ve erkencilerin sayısı giderek artıyor ve yaşlılar sabah erken saatlerde çalışmayı tercih ediyorlar. Olgun çalışanlar erken sabah saatlerinde ayağa kalkmayı ve çalışmayı tercih ediyorlar. Bu da demektir ki dünyanın pek çok ülkesinde 6.30-14.30 arası “erkenciler mesaisi” olarak yaygınlaşmaya başladı ve bu trend devam edecek gibi görünüyor. Erkenciler için özel hizmetler, servisler, işletmeler başlatılabilir.
  • Esnek çalışma saatleri istisnadan ziyade yaygın uygulamaya dönüşüyor. Kuzey Amerika’da artık hemen her şirketin çalışanlarına özel esneklik politikaları bulunuyor. Haftada dört gün gelenler, sadece sabah çalışanlar, saat 15’te mesaiyi bitirip çocuklarına yetişenler, evden çalışanlar, esnek Cumalar, canım evi istiyor izin günleri giderek yaygınlaşıyor. Şirketler de artık öğreniyorlar ki verimlilik ve performans arttırmanın yolu uzun saatler çalışmak yerine etkili çalışmaktan geçiyor.
  • Esnek organizasyonlar: Benchmarking, downsizing, outsourcing, ...
  • Oluşturmacılık yaklaşımı (Constructivism) eğitim felsefesi ve eğitim bilimlerine dünya çapında damgasını vurmuş durumda.
  • Takdir Edici ARGE (Appreciative Inquiry) bütün dünyada organizasyonların değişim ve gelişim projelerinde yaygın olarak kullanılmaya başlanıyor. Case Western Reserve Üniversitesi’nin Örgütsel Davranış Fakültesi Takdir Edici ARGE’nin dünyada liderliğini üstleniyor. Prof. Dr. David Cooperrider modelin kurucusu ve baş uygulayıcısı. Model organizasyonların tamamen pozitif olarak ilerlemesi ilkesine dayanıyor. Problemler yerine fırsatlara odaklanılıyor. Negatif ifadelerden kaçınılıyor.
  • Birleşmiş Milletler Global Compact
  • Türkiye bana göre son yıllarda iki farklı akımın ve paradigmanın etkisinde gelgitler yaşıyor:
    SİYAH PARADİGMA: Ya-o-ya-bu: Bir tarafta indirgemeci, Jakoben, devletçi, ezberci, elitist, ayrımcı, otoriter, tek sesli, toptancı, katı, merkeziyetçi, önyargılı, dışa kapalı, mutlak ve dayatmacı, tek tip, negatif, statükocu, reaktif, gelenekçi görüşlerden oluşan paradigma
    BEYAZ PARADİGMA: Hem-o-hem-bu: Diğer tarafta küresel, açık, kozmopolit, değişimci, sistemci, özgürlükçü, esnek, çoğulcu, ilerlemeci, reformist, sivil toplumcu, demokratik, proaktif, bütüncül, kompleks, farklılıklara saygılı, uluslararası vizyona sahip, insan haklarına ve bireyselliğe saygılı, pozitif, kreatif görüşlerden oluşan paradigma
  • Tunus, çölleşmeye karşı başarılı bir ekolojik modelle tüm dünyada adından söz ettiriyor. Tunus, “Yeşil Duvar” projesiyle yılda 40 milyondan fazla ağaç dikerek çölleşmeyi tersine çeviriyor. Sivil toplum, devlet, üniversiteler ve askeriye projede beraber çalışıyor. Askerler vatani vazifelerinde yoğun olarak ağaş dikiyor. Ağaçların her birinin maliyeti 50 centten daha ucuza geliyor. Proje, Sahara bölgesinde ekolojik bir yenilenme ve kalkınma modeli sunuyor.
  • Gün boyu yemek yeme küresel alanda bir trende dönüşüyor. Kahvaltı, öğle ve akşam yemeği gibi kesin ayrımlar ortadan kalkıyor. Bireyler yemek alışkanlıklarını değiştiriyor, az ve sık yeme eğilimi artıyor. Sağlıklı beslenme, hijyen, doğallık giderek fazla önem kazanıyor, sebze ve meyveler daha fazla tercih ediliyor. Yemek saatleri artık daha esnek ve akışkan olarak belirleniyor. Bu trendi yerinde gözlemleyen restoran sahipleri yeni stratejiler üretiyorlar: Daha fazla seçenekli, küçük, orta ve büyük kaplarda, çeşitli kombinasyonlarda, daha hafif, daha yeşil, daha esnek menuler revaçta. Küresel dünyadan farklı ve niş mutfak tadları tercih ediliyor, bu yemekler kültürel paketlemelerle çekici ve egzotik hale getiriliyor. Yemekler kültürel öğeleri ve kodları taşıyor. Yemeklerin öyküleri, hikayeleri, tarihçesi, yöresel ve kültürel önemleri ön plana çıkıyor. Yemek yemek küresel platformda zengin bir deneyim haline dönüşüyor.
  • California sendromu bütün dünyada özellikle genç nüfusta hızla yaygınlaşıyor. Aşırı bireysellik, seks düşkünlüğü, ben merkezcilik, yalnızlaşma ve şiddet eğilimleri California sendromunun temel bileşenleri. Giderek daha fazla madde, moda, para, marka, giyim, lüks, pop, seks odaklı hale gelen bir dünyada, global kapitalist pazarda, gençler anlam bunalımına daha fazla düşüyorlar. Alkol, uyuşturucu ve seks bağımlılığı artıyor. Tüketim ve marka çılgınlığı küresel olarak yayılıyor. TV, Internet, medya ve bilgisayar oyunları bireyi uyuşturuyor ve bağımlı hale getiriyor. Gençler giderek daha fazla yalnızlığa, yabancılığa, asosyalliğe, şiddete ve anlam boşluğuna itiyor. Video ve bilgisayar oyunları katılımcı ve interaktif yapılarından dolayı çocukları ve gençleri TV’den daha fazla şiddete teşvik ediyor.
  • New York Times muhabiri Thomas Freedman’ın Lexus ve Zeytin Ağacı’ndan sonraki yeni kitabı “Dünya Düzdür” yine ilginç bir küreselleşme gerçeğini gözler önüne seriyor. Freedman’a göre artık dünya düz, hem de dümdüz. Dijital devrim, yeni ekonomi, Internet, bilgi teknolojileri ve networkler sayesinde dünya artık dümdüz. Yani yatay ve sanal olarak entegre, birleşmiş durumda. Küreselleşme Sürüm 3.0’a hoşgeldiniz. Küreseleşme 3.0’da merkezi aktörler ne devletler, ne çok uluslu şirketler, ne de uluslararası kuruluşlar. Küreselleşme 3.0’da merkezde bireyler yer alıyor. Kimlerden mi bahsediyoruz? Tabii ki laptop’tan, evinden, ofisinden, Internetten tüm dünyayla iletişime geçen ve küresel bir ağda yelken açan cesur genç girişimcilerden, yeni ekonomicilerden, yazılımcılardan, küçük şirketlerden, e-ticaretçilerden bahsediyoruz. Tasarımdan yazılıma,
  • Newsweek’ten şok edici bir kapak: Çin Yüzyılı Başladı! Çin artık dev nüfusu, dev ekonomik gücü, dinamizmi, ucuzluğu, atılımları ve çalışkanlığıyla dünyanın yeni üretim merkezi ve fabrikası haline dönüşmüş durumda. İşte size yeni bir Amerikan atasözü:
    Eskiden çocuklarımızı “yemeğinizi çabuk bitirin yoksa Çinliler gelip bitirirler”
    diye uyarırdık. Şimdi çocuklarımızı artık “okulunuzu çabuk bitirin yoksa
    Çinliler gelip mesleğinizi elinizden alırlar” diye uyarıyoruz.
  • Harvard Üniversitesi’nin son araştırmasına göre Networke Hazırlıklı Olma İndeksinde (Networked Readiness Index) Türkiye dünya ülkeleri arasında 41. sırada yer alıyor. Bu indeks, ülkelerin dijital ve sanal olarak hazırlıklı olma düzeylerini, Internet altyapılarını, e-ticaret potansiyellerini esas alıyor.
  • Internet bazlı sanal paylaşım platformları yaşamımızda merkezi ve önemli bir rol oynuyor. Forumlar, e-gruplar, interaktif yapılar, sanal ağlar hızla yayılıyor. Eksisozluk ve itiraf.com gibi oluşumlar sanal kitleleri çekmeyi başarıyor ve referans platformlar haline geliyor.
  • Web 2.0 yeni ve heyecanlı oluşumlara gebe. Glokal network’ler yeni çağın haber vericileri.
  • Emergence kavramı sosyal bilimlere de yayılıyor. “Karıncaların, beyinlerin, şehirlerin ve yazılımların ortak yaşamları” kitabı çok satanlar listesine giriyor.
  • Panarşi Modeli sadece ekosistemlerde değil tüm sistemlere, kurumlara, sosyal yapılara uygulanmaya başlıyor.
  • Kuantum teorisi, Kuantum rezonans teorisi, Harmonik teori, Kaos teorisi, komplekslik teorisi, Ekolojik paradigma teorisi gibi teoriler YENİ BİLİMLER adıyla anılıyor ve 21. Yüzyıla temel teşkil eden teoriler olarak bilim adamlarının ve sosyal bilimcilerin ilgisini çekiyor.
  • Sistem Bilimleri, Beşinci Disiplin (Fizik, Kimya, Matematik, Biyolojiden sonra beşinci temel doğal bilim) olarak bilim dünyasında kabul edildi.
  • Teknoparklar, inkübatörler, melek sermayesi ve risk sermayesi